İlk Megali İdea (Büyük Ülkü) haritası 1791'de yayınlandı. Yunanistan Krallığı 1829'da kuruldu, 1913'e kadar Danimarka asıllı krallar tarafından yönetildi. Megali İdea faaliyetleri hızlandı. 1910'da yönetime gelen Venizelos liderliğindeki Yunanistan, Balkan Savaşları sonrasında topraklarını iki katına çıkardı. 1914'te Girit Yunanistan’a bağlandı.
24 Ocak 1915'te, Sir Edward Grey, İngiltere adına, Yunanistan'ın İtilaf Devletleri yanında Avrupa savaşına girmesine karşılık, Küçük Asya'da geniş ayrıcalıklar önerdi. Venizelos kabul etti ama Almanya yanlısı Kral Konstantin reddetti. Venizelos, İngiltere’nin desteği ve yardımıyla, 26 Ağustos 1916'da, Selanik’te kendi hükümetini kurdu, toplum Venizelosçular ve Kralcılar olarak ikiye bölündü, iki başlı yönetim ortaya çıktı. 27 Haziran 1917'de, Venizelos, İngiltere’nin desteği ile Kral Konstantin’i devirerek iktidarı ele geçirdi ve Yunanistan İtilaf Devletleri yanında savaşa girdi. Ertesi yıl galipler arasında yer aldı.
14 Mayıs 1919'da, Paris Barış Konferansı toplantısında, “Yunanistan’a, İzmir’i işgal izni, Rum asıllı İngiliz Sir Basil Zaharoff ve Venizelos’un ısrarları üzerine, ABD Başkanı Wilson, İngiltere Başbakanı Lloyd George ve Fransa Başbakanı Clemenceau tarafından verildi. Zaharoff savaşta Müttefiklere 50 milyon frank katkı sağlamıştı ve bu karşılıksız bırakılmadı.
1849 Muğla doğumlu Basil Zaharoff Avrupa’nın bir numaralı silah tüccarı, petrolcü ve finansör idi. Vickers silah firmasının sahibi idi. Kumar işlerini de yönetiyordu. Yunanistan’ın, Birinci Dünya Savaşı’na katılması, İzmir’i işgal izni ve Küçük Asya macerasında büyük etkisi oldu. “Gizli mimar” Zaharoff, Yunan Başbakanı Venizelos’un gizli patronu ve destekçisi idi. Balkan Savaşlarında Yunanistan’a 2,5 milyon sterlin yardımda bulundu. Anadolu’daki Yunan işgaline 4 milyon sterlin verdi. Avrupa’daki basın gücüyle, Batı kamuoyunda siyasî nüfuzu vardı. İngiltere Başbakanı Lloyd George’un Başdanışmanı idi. İngiltere ve müttefiklerinin Ön Asya politikasının, Yunanistan’ın Helenizm rüyasına hizmet edecek yönde biçimlenmesinde çok etkili oldu.
1920 Kasım'da, Venizelos seçimleri kaybetti, Kral Konstantin sürgünden döndü ve Türk-Yunan savaşı Kralın etkin olduğu atmosferde yürütüldü. Bu bölünme “milli felaketin” en önemli unsurlarından birisi olacaktı.
Merkezi Paris'te bulunan Seine Bankası ve Vickers ortaklığıyla yeni bir şirket kuran Zaharoff Osmanlı tersanelerini ele geçirme planları yaptı. Seine Bankası Doğu Sorunu’nun finansörü idi. Zaharoff İzmir’de 2 milyon sterlin sermaye ile kurduğu İyonya Bankası aracılığıyla Batı Anadolu’da kurulması hedeflenen İyonya Devleti’ne kredi sağlamayı planlamaktaydı. Ayrıca Türklerle savaşın devamını finanse edebilmek için de gerekli idi.
Ama bunlar işe yaramadı. 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesinde Yunan Ordusu kesin olarak yenildi. 9 Eylül'de Türk ordusu İzmir'e girdi. 11 Eylül'de, Anadolu'dan kaçan Yunan askerlerinin başına geçen Venizelos taraftarı subaylar Midilli ve Sakız adalarında bir devrim komitesi kurdu. Adalardan başlayan devrim 26 Eylül’de Atina’ya ulaştı. 27 Eylül'de devrimci subayların istekleri doğrultusunda, Meclis dağıldı, Hükümet istifa etti. Kral Konstantin tahtı oğlu II. Georgios'a bıraktı. Halkın ve ordunun baskısı ile, genç kral “Küçük Asya Felaketi”nin suçlularını yargı önüne çıkardı.
13-28 Kasım 1922. Askerî Mahkemeye sunulan iddianamedeki suçlamalar iki konuya odaklanmıştı: Ordunun Küçük Asya’da uğradığı millî utancı temizlemek ve Venizelos’a karşı Kral Konstantin yanlısı grubu ortadan kaldırmak.
Yargılama sonucu altı kişiye idam cezası verdi. “Altılar” olarak tarihe geçen, Eski Başbakan ve Adalet Bakanı Dimitrios Gounaris, Eski Maliye Bakanı ve Başbakan Petros Protopapadakis, Dışişleri Bakanı Georgios Baltazzis, İçişleri Bakanı Nikolaos Stratos, Harbiye Bakanı Nikolaos Theotokis ve Eski Küçük Asya Ordusu Başkomutanı General Georgios Hacıanestis duruşmalardan hemen sonra, sandalyeye ters oturtulmuş biçimde sırtından kurşuna dizildiler. Esir düşen I. Kolordu Komutanı Trikupis, 1923 yılında savaş esirleri değişimi sonucu Yunanistan'a döndü, ancak yargılanmadı.
Yargılama sürecinde Müttefikler, Yunan Devrim Komitesi’nden idam kararlarının ertelenmesini istemişlerdi. Ancak Komite olumsuz yanıt vermişti.
Yunanistan iç kargaşalar yaşadı. Anadolu'dan gelen büyük göçmen kitlesiyle uğraştı. Komite, Paris’teki Küçük Asya Macerasının asıl mimarı Venizelos'tan Lozan Konferansı’nda Yunanistan'ı temsil etmesini istedi.
Karardan iki gün önce devrim sonrası kurulan Krokidas Hükümeti istifa etti ve 26 Kasım'da yeni bakanlar Kral II. George önünde yemin ederek göreve başladı. Yeni Başbakan, devrimin liderlerinden Gonatos oldu.
İdam cezalarının uygulanmasının ardından İngiltere, Yunanistan ile diplomatik ilişkilerini kesti. Fransız gazeteleri kararı çok ağır buldu, Lozan'da Venizelos’un görevini zorlaştıracağını belirtti. İstanbul’da yayımlanan Rum gazeteleri idam kararlarını memnuniyetle karşıladı. Mustafa Kemal Paşa ve Türk siyasi ve askerî liderleri konu hakkında bir açıklama veya yorum yapmadı.
Yunanistan 1922-1936 arasında tam bir istikrara kavuşmadı, birçok darbe girişimi ve darbeler yaşadı.
Başbakan Petros Protopapadakis’in torunu Mihalis Protopapadakis idam edilenlerin “vatan haini” damgasını kaldırmak amacıyla, ilki 2008’de, Yunan Yargıtayına üç kez başvurdu. İlk iki başvuruyu delil yetersizliği gerekçesiyle reddeden Yargıtay sonunda, yeni verilerin incelenmesi amacıyla davanın yeniden açılmasını Ocak 2010’da kabul etti. Protopapadakis dava dilekçesinde: Küçük Asya Felaketi’nin ardından toplanan Askerî Mahkeme’nin 1922’deki yenilginin nedenlerini bilemeyeceğini, ellerinde idam kararı için yeterli belge ve kanıt olmadığını öne sürdü.
Bu, Yunanistan'da tartışmayı da beraberinde getirdi. Küçük Asya Felaketinden sonra, mübadele antlaşması ile Yunanistan’a göç zorunda kalan ve sayıları iki milyonu bulan Anadolu Rumlarını temsil eden 185 dernek davanın yeniden açılmasına karşı çıktı.
Yargıtay sonunda sadece “vatan hainliği” ile ilgili suçun iptaline ikiye karşı üç oyla karar verdi. Ancak, idama mahkûm olanların Yunan ordusunun bozguna uğramasında ne denli suçlu oldukları konusunda, “davanın zaman aşımına uğradığı ve askerî mahkeme tutanaklarının kaybolduğu” gerekçesiyle herhangi bir yargıya varılamayacağına kanaat getirdi. Kararda Venizelos’un "Onlar vatan haini değil. Cezaları infaz etmeyin" diyen telgrafı ve parlamentodaki bir konuşması da etkili oldu.
Karşımızda Yunanlılar gözükse de, Türk kurtuluş savaşı gerçekte Avrupa emperyalizmine karşı verilmişti. Ama Yunanlılar tarihten ders almamıştı. Yarım yüzyıl sonra, 1974’te, askeri cunta Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’u devirerek adayı ilhaka kalkıştı (ENOSİS). Garantör Türkiye adaya çıktı ve bu günlere gelindi.
İsrail'in de BÜYÜK İSRAİL ulusal hedefi ayrı bir inceleme konusudur.
Zafer Bayramımız kutlu olsun...
ŞRÖ 30 Ağustos 2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder